7 Ağu 2009

İğrenç bir gün

Hayatımın en zor dönemlerinden birini yaşıyorum. Gerek iş hayatı olsun gerek......
İş hayatının zorluklarını yavaş yavaş öğrenmeye başlıyorum hatta öğrendim diyebilirim ilk öğrendiğim şey öğrencilik hayatının iş hayatının yerini tutamaması. Şimdiden bunu düşünüyorsam çaylakken çalışınca, tamamen düşünmek bile istemiyorum. Bunu hayatım boyunca sölemek istemezdim ama öğrencilik gibiside yokmuş be abi nediyim ki ben artık gerçek bu'dur diyorum sadece..
Bugün çok zor bi dönemin evresinden geçtim diyebilirim eve geldiğimde iş çıkışı kapının kilidinin yerinde olmadığını gördüm ve şaşırdım şoke oldum komşuya haber verdim hırsız mı girdi falan gibisinden diye ama inanmakta zorluk çekiyoruz doğup büyüdüğüm yer 20 yıl oldu ve ilk kez böyle birşeyle karşılaşıyorum garipsedim. Neyse çilingir çağırdıkta bi baktım evde iki plazma tv, bir camera, bir jimnastik aleti ve bir nargile yok olmuş. Hırsızlar heryeri dağıtmışlar ailemin evlilik cüzdanından tut dikiş kutusuna kadar. Fakat baza altında bulunan altınlara ve babamın silahına dokunmamışlar hatta bazayı hiç kaldırmamışlar, bir tek bazayı nedeni anlayamadım hala. Garip bi durum ama o kadar çok beddua ettim ki iki yakaları bir araya gelmez inşallah kefenleri çıkar bu kadar diyorum Allahlarından bulsunlar nediym ki.. Olay yerine kısa zamanda olay inceleme ekibi geldi parmak izleri falan filan alındıktan sonra bakalım Allah kerim diyelim bekliyoruz. ( çok beklemeyelim de)
Ama çok sinirli ve üzgünüm çünkü geldiğimde gördüğümde evi ufak bi şoka girdim hüngür hüngür ağladım ve yalnızım ailem yazlıkta olduğundan.
Şimdi haftasonu için ailemin yanına gitcem kafamı dinlicem onlarda korktular çünkü.
Yalnız şuanda yine evde yalnızım ve korkmuyorum kendimi bu cesaretimden dolayı tebrik ederim diyerek yazımın sonuna noktayı yapıştırıyorum..

4 Ağu 2009

İlk İş Günüm

Bugün ilk iş günümdü nihayet başladım artık aylar geçti oysaki..
İlk günden geç kaldım 10 dk falan napiyim trafik malum. Söledim operasyon sorumlusuna ama demeye kalmadan amaaan boşver herkes geç geliyor salla tarzında bişi söyledi ki.. hiç beklemiyordum şaşırdım. Ama çok rahattım kasılcak bir ortam yoktu. Zaten ilk öğrendiğim şey çok iyi kıvırabilmen profesyonel yalancı olcaksın dediler bende tamam uyarım dedim kıvırmakta üstüme yoktur.. şaka şaka gerektiğinde kıvırırım ben aslında.
Bayanlara gelicek olursak sigara içme odasında nedense yaşlarının kaç gösterdiğini soranlar oldu benim verdiğim cvp yaşlarından büyük çıkınca bi kaç kişi komplexe girmiş içerde söylenmeye başlamış iyi mi kötü bilemem de benim operasyondan sorumlu hemen uyardı burda gerektiği kadar yaşları küçült diye.. 40 yaşlarına yaklaşmışlar ama hala bekarlar.. Benim yaşımı öğrenince hepsi ayrı bi şok oldular herzaman her ortamda olduğu gibi hiç şaşırmadım ztn..

Bu arada beni çalıştıran operasyon sorumlusu benim bi arkadaşımın sınıf arkadaşı çıkınca üniversiteden malumm gerisi geyikk.. Burda bile tanıdığım çıktı yaa arkadaşlarıma bazen katılıyorum benim hakkındaki tuhaff düşüncelerine..
Gerçekten garip biri miyim yoksa öle mi anlaşılıyorum bilemiyorum..

He bu arada ufak bi yol sorunum oldu hala nasıl gidilceğini bilmiyorum aynı yakadayız işyerimle fakat yollar ters olduğundan sorun çekiyorum ona da en kısa zaamanda bi çözüm bulmak istiyorum inşallah da bulurum..
Yarın napcaz bakalım kolay gelsin bana şimdiden!!

3 Ağu 2009

Buruk Bir Yaz Sonu

Koskoca tatilimin 1 aylık yani sonuna geldim. içim öyle bi buruk ki çok üzgünüm.. Çünkü ilk kez bu kadar erken geldim genelde tüm yaz kaldığım için.. aslında pek koymadı ama nebilim işte iyi kötü bi tatildi üzüldüm güldüm eğlendim güzeldi. Artık haftasonları gitmeye başlıcam.. Bende diğer çalışan saz arkadaşlarım gibi oldum. Şimdi 1 ay diyince anormal gelebilirim belki ama tatil işte adı üstünde iyiydi. Aslında yazlıktan bahsedilince anlatmam gereken iyi kötü bi ton olayım oldu ama nerden nasıl başlıcamı bilemiyorum zamanla belki anlatırım çünkü o günleri hatırlayıp tatilimin kötü geçmesi düşüncesine sahip olmak istemiyorum.

Yarın iş günüm olcak ilk hani daha önceden de bahsedip bir türlü başlayamadığım staj olayım nasıl olcak bilemiyorum ama umarım ortam iyidir gerilmem zaten çok sıcak ve sıkıcı bir hava var dışarı kaççak yer arıyorum.

İnternetten uzak bir ortam gayet iyi geliyordu bana.. İstanbuldayken psikolojim bozuluyor.. şimdi bekle bakalım cumayı.. off offf çok sıkıcı bi durum :((

26 Haz 2009

Cinsellik ve Toplum

Neden bizim ülkemizde güzelim vatanımda cinsellikle ilgili bi konu ele alındığında abartılıyor anlamış değilim.Dizilerdeki neden sevişme sahnesi olunca bizim ülkemizde çok abartılıyor bunu da anlamış değilim..Yok toplumu ahlakını bozuyor çocuklarımıza kötü örnek olunuyor cart curt diye yorumlar yapılıyor. Heleki tv dizilerinde yaşanan sevişme sahneleri olunca aman Allahım o da ne çocuğun ahlak yapısı terbiyesi bozulur. Halbuki çocuk ilkokulda bu konuları toplumdan çevreden görüyor ediyor biliyor ee bu da gayet normal bi durum neden medyaya suçu atıyolar o zaman. Yani aileden çevreden görür çocuk. Madem medyaya lafı atıyorsn izlettirme çocuklarına. Şimdi burda benim yakındığım konu kısacası bu çocuklarımıza tv ile ilgili yasakların gelip saçma sapan yorumlar yapılması.. Çünkü çeşitli psikologların dizilerde sevişme sahnesinin yaşanması sonucunda çocukların üstünde etki yaratması gibi açıklamalar yapması benim sinirimi bozuyor ve saçma buluyorum doğal olarak. Biraz evvel okuduğum haberi yayınlıyorum şimdi severek ve beğenerek izlediğim aşk-ı memnu dizisindeki bihter behlül sevişmesinin çocuklar üzerinde bırakmış olduğu etkiler için piskologlarımız neler demiş bakalım.


Sevişme sahnesini izlemek uygun mu?

Cinsellik sadece seks demek değildir

21. yüzyılı yaşamamıza rağmen cinselliğin toplumumuzda hala az konuşulan ama çok merak edilen ve gizli saklı öğrenilmeye çalışılan bir konu olduğunu ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Toplumumuzda cinsellik üstü kapalı geçilen, şakalarla ve esprilerle dışa vurulan bir konu olmasına rağmen televizyonda ve basında cinsellik ve çıplaklık daha fazla ilgi çekmek ve daha fazla reyting almak için sıkça kullanılmaktadır. Toplumuzda cinsellik kelimesi seksle eş anlamlı olarak algılanmaktadır ve bu yanlıştır. Cinsellik sadece seks demek değildir, cinsellik sevginin paylaşılmasıdır, kişinin doğuştan getirdiği cinsiyetine ait bütün özellikleridir ve insanın doğal bir parçasıdır.’’ dedi.

Cinselliğin sevgi dolu yönünün yansıtılması toplumun ruh sağlığını olumlu etkiler

Son dönemde magazin programları ve dizilerde cinselliğin ve çıplaklığın fazlaca kullanıldığını belirten CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; “Toplumumuzca cinselliğin normal ve doğal olarak görülmesi ve çocukların da cinselliği normal bir olgu olarak algılayarak büyütülmesi için cinselliğin TV programlarında ve dizilerde yer alması mutlaka gereklidir. Ancak bunun dozu çok önemlidir. Cinselliğin sevgi dolu yönünün yansıtılması toplumun ruh sağlığını olumlu etkiler. Ancak pornografi ve cinselliğin içerisinde şiddet öğelerinin kullanılması kesinlikle karşı olduğumuz bir durumdur.’’ diye ekledi.

Cinsellik hayatın ve evliliğin doğal bir parçasıdır

Cinsel içerikli görüntülerin 7 yaş ve üstü aile bireylerinin birlikte oturup
televizyon izlediği saatlerde yayınlanmasının bir sakıncası olmadığını ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Cinsellik hayatın ve evliliğin doğal bir parçasıdır. Bir çocuk kadın ve erkeğin ya da karı-kocanın yatak odasında ne
yaptığını az çok tahmin eder, ancak bizim üzerinde durduğumuz cinselliğin sevgi dolu yönünün vurgulanmasıdır; dokunma, sarılma, öpüşme ve sevişmenin normal bir durum olduğunun yansıtılmasıdır.” dedi.

Aşk-ı Memnu’daki sahneler ailece izlemek için uygun mudur?

Aşk-ı Memnu’daki sevişme sahnelerinin çok dikkat çekmesinin de aslında cinsellik konusunda birçok duyguyu bastıran bir toplum olduğumuzu kanıtladığını da söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; “Sevişme sahneleri o dizideki iki karakter arasındaki tutku ve arzuyu yansıtmak için gerekliydi, kaldı ki pornografik olmadığı ve şiddet içermediği sürece 7 yaş üstü çocukların ve ergenlerin kadın ve erkek arasında yaşanan sevgi dolu bir sevişmeyi izlemelerinin bir zararı yoktur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta aslında yasak bir aşkın toplumu neden bu kadar cezp ettiğidir. Bu da toplumca birçok duygumuzu bastırdığımızın ya da yeterince ifade edemediğimizin göstergesidir. Bu konu ruh sağlığı uzmanlarınca ele alınıp
tartışılmalıdır.’’ dedi.

Dinler Yarışıyor

Kanal T'de eylül ayında yayınlanacak 'Tövbekarlar Yanşıyor' adlı yarışma programında bir papaz, bir haham, bir Budist rahip ile bir imam, 10 ateisti kendi dinlerine yönlendirme mücadelesi verecek.

Kanal T'de başlayacak 'Tövbekarlar Yarışıyor' adlı yarışma programında 1 imam, 1 papaz, 1 haham ve 1 budist rahip, 10 ateisti kendi dinlerine yönlendirme mücadelesi verecek. Tövbe edip istediği dine yönelenlerin ödülü ise hacı olmak olacak!

FİKİR ANNESİ: SİSİ

Tövbe edip İslamiyeti seçen ateist Kabe'yi tavaf etmek için Mekke'ye, ~ w Hıristiyanlığı seçen Vatikan'a, Museviliği seçen Kudüs'e ve Budizm'i seçen ise Tibet'e gönderilecek. Yarışmanın özünde 4 din adamı, 10 kişiye kendi dinlerini kabul ettirmek için mücadele ederken, bilgi ve ikna yeteneklerini de yarıştıracaklar.
Yarışmanın 'fikir annesi' 'Sisi' lakaplı Seyhan Soylu, yarışmada yer alacak din adamlarını aramaya başladı.

DİN ADAMI ARAYIŞI

Diyanet İşleri Başkanlığından önümüzdeki hafta için randevu alan Seyhan Soylu, Fener Rum Patrikhanesi'nden de bir papaz talebinde bulundu. Haham için Kudüs'e, Budist rahip için de Tibet'e gidecek olan Seyhan Soylu, yarışmayla ilgili olarak şunları söyledi: "Amacımız dinler savaşı çıkarmak değil ateistleri imana getirmek. Yarışmanın ödülü kutsal yerlerde hacı olarak Tanrı'ya ulaşmak. Bence Tanrı'ya inanmamak da bir inanç olabilir ama bu inanç bir sınırdır. Ateistlerin dinleri sorgulamasını sağlayarak sınırları aşmalarının peşine düşeceğiz."

MODERATÖR GÜLGÜN FEYMAN OLACAK

'Tövbekarlar Yarışıyor' adlı programın fikir sahibi Seyhan Soylu, yapımcısı Ayşe Önal, moderatörü ise Gülgün Feyman. Yarışmanın Kanal T'de eylül ayında yayınlanması planlanıyor.

Allahım sonunda bu da oldu, millet kafayı yemiş.. Semra Hanım, tülin&canerden sonra bu da mı gelcekti başımıza. Dünyanın sonuna doğmuşuz biz ölmüşüzde haberimiz yok..

25 Haz 2009

Seviyorum Seni

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

Nazım Hikmet

3 boyutlu resimler 2